Türkiyenin Milletler Cemiyetine Girişi(19 Temmuz 1932)

1. Milletler Cemiyeti Nedir?

Milletler Cemiyeti (İngilizce: League of Nations), I. Dünya Savaşı’nın ardından 1919 yılında kurulan, uluslararası barışı ve güvenliği korumayı amaçlayan bir örgüttü. Cemiyetin kuruluşu, 1919 Paris Barış Konferansı’nda kabul edilen Milletler Cemiyeti Misakı (Covenant of the League of Nations) ile gerçekleşmiştir. Merkezi Cenevre (İsviçre) olan bu örgüt, daha sonra yerini 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler’e bırakmıştır.


2. Türkiye’nin Cemiyete Katılım Süreci

a. Başlangıçta Neden Katılmadı?

  • 1920 Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti Cemiyet dışında bırakıldı.
  • Lozan Antlaşması (1923) ile Türkiye, uluslararası alanda tanınmasına rağmen, Milletler Cemiyeti’ne üye olmadı. Bu durum, Türkiye’nin genç bir cumhuriyet olarak önce iç sorunlarını çözmeye ve dış politikada bağımsızlık ilkesine öncelik vermesine dayanıyordu.

b. Katılım Yılı: 1932

Türkiye, 18 Temmuz 1932 tarihinde Milletler Cemiyeti’ne katıldı. Bu üyelik, Türkiye’nin uluslararası alanda kabulü açısından önemli bir gelişmeydi.


3. Katılımın Nedenleri ve Süreci

Nedenler:

  • Uluslararası itibar kazanma arzusu
  • Barışçıl dış politika izlenimi verme
  • Batı ile diplomatik ilişkileri geliştirme
  • Balkan Antantı gibi bölgesel ittifaklara zemin hazırlama
  • İtalya’nın emperyalist politikalarına karşı güvenlik arayışı

Süreç:

  • Türkiye, üyelik başvurusunu kendisi yapmadı; İspanya’nın teklifiyle aday gösterildi.
  • Cemiyet Konseyi ve Genel Kurulu, Türkiye’nin üyeliğini oy birliğiyle kabul etti.
  • Türkiye, Cemiyet’e hem üye hem de bir süreliğine konsey üyesi olarak katıldı.

4. Katılımın Sonuçları

  • Türkiye’nin uluslararası saygınlığı arttı.
  • Barışçı bir dış politika izlediği imajı güçlendi.
  • Lozan sonrası normalleşme süreci hızlandı.
  • Cemiyet aracılığıyla bazı sınır sorunlarında arabuluculuk imkânı sağlandı (özellikle Hatay meselesinde bu etki görülür).

5. Sonuç

1932’de Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne katılması, Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinin bir yansımasıdır. Türkiye bu adımla hem iç hem de dış politikada istikrar sağladığını göstermiştir. Her ne kadar Milletler Cemiyeti II. Dünya Savaşı’nın önlenmesinde başarısız olsa da, Türkiye için bu üyelik önemli bir diplomatik kazanımdı.

About satalker34

Check Also

Musul Sorunu

Musul Sorunu, I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasıyla ortaya çıkan önemli bir uluslararası sınır …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir